Profesyonel antrenörler ve amatör sporcular; güçlenmemizi sağlayacak püf noktaları, pratik yöntemleri ve keşiflerini paylaşıyor.
“We’re All Innovators” sporcuların karşılaştıkları ve yenilikçi bir şekilde düşünerek aştıkları zorluklar hakkındaki bir seridir.
“Başka planlarımız vardı.” diyor Joelle D’Fontaine. “Sonra Corona geldi ve hepsini alt üst etti.”
Nike trainer’ı ve koreograf D’Fontaine, 2020 yılına kadar zamanını Londra ve Brooklyn’deki dans fitness stüdyoları arasında seyahat ederken geçirdi. Fakat COVID-19 dünyayı etkilemeye başladığında bir anda kendisini işinden, müşterilerinden ve antrenman alanından uzakta, eve kapalı kalmış halde buldu. Bu yüzden önce dünyadaki milyarlarca insan gibi dinlenmeye karar verdi (“Dünyadaki tüm animeleri izledim. En kötü olanları bile.”). Daha sonra ise yaratıcılığını kullandı.
Londra’daki apartmanının oturma odasını dans alanına çeviren ve buradan tüm dünyadaki öğrencilerine sanal dersler veren D’Fontaine “Bunu yarım yamalak bir şekilde yapmaya hiç niyetim yoktu. Işıklarım, duvar boyu aynam ve hatta sis makinem var.” diyor. “Başkalarının dersleri de güzel görünüyor ama benimki kadar değil.”
Pandemi fitness önerisi: BİR HAVA YARAT. Koreograf ve fitness eğitmeni Joelle D’Fontaine, Londra’daki apartmanını sis makinesi ve disko ışıklarıyla süsleyerek Zoom derslerini dans öğrencileri için daha eğlenceli hale getirdi. (Videolar: @joelledfontaine)
D’Fontaine’in karantinada yaptığı değişiklikler, hepimizin yaşadıklarının bir örneği: Pandemi, antrenman rutinlerimiz de dahil olmak üzere hayatımızı sayısız şekilde etkiledi. Ancak spor salonu ekipmanlarının, antrenman alanlarının ve dürüst olursak motivasyonumuzun olmaması bizi durduramadı. Bunun yerine durduk ve nasıl, nerede ve neden hareket ettiğimiz üzerine düşündük.
Kendine tembel diyenlerin ilk kez koşuya çıkması ve engelli sporcuların gerçek anlamıyla kapsayıcı bir spor salonunun nasıl olduğunu keşfetmeleri gibi olaylarla statüko sonunda değişti.
Tabii işler her zaman iyi gitmedi.
Bronx, NY, Eylül 2020. Trainer Anwar Carroll, sanal antrenman çalışması için öğrencilerinden biri olan Miranda Martell ile bağlantı kuruyor. Carroll, ekipman kıtlığıyla başa çıkmak için birbirine yapıştırılmış konserve kutuları, ağırlıklı spor çantası ve çimentoyla doldurulmuş plastik boru gibi evindeki eşyaları kullanarak yaratıcı çözümler buldu.
Yaratıcı Çözümler: Spor Aleti Stokları Tükenince Sporcular Ellerinin Altındaki Eşyaların Değerini Keşfetti
Tüm dünyadaki süpermarketlerde 2020 yılının büyük tuvalet kağıdı krizi devam ederken fitness dünyasını da başka bir kıtlık etkisi altına almıştı.
Toronto’da yaşayan Nike Master Trainer’ı Jennifer Lau, bu zamanı “Dambıllar yüzlerce dolara satılıyordu. Ekipman satın almak mümkün değildi.” diyerek hatırlıyor. “Dambıllarımı arabama taşıdığımı görenler beni durdurup ‘Bunları nereden aldın?’ diye soruyordu.”
Spor salonları kapılarını kapattığında insanların evlerini antrenmanları için hazırlaması gerektiğinden ekipman talebi bir anda çok fazla arttı. Ancak ne derler bilirsiniz: İcatlar ihtiyaçlardan doğar. Bu dönemde çok yaratıcı çözümler bulundu. Tüm dünyadan yaratıcı insanlar, elektrik süpürgesiyle göğüs presi yapmak ve çimentoyla doldurulmuş plastik borularla ağırlık kaldırmak gibi icatlarla iyi bir antrenman için neler yapmaya hazır olduklarını gösterdi.
“Müşterilerimiz deadlift yapmak için valizlerini dolduruyor ve squat sırasında da ağırlık olarak kullanmak için bunlara sarılıyorlardı.” diyor Lau. Kettlebell yerine evindeki temizlik malzemelerini kullanarak Lau’nun uzaktan ders verme becerilerini zorlayanlar bile oldu. “Çamaşır suyu şişesiyle nasıl ders verebileceğimi bilmiyorum.” diyerek gülüyor Lau.
Pandemi fitness önerisi: YOLA SAYGI GÖSTER. Nike Koşu Koçu Chris Bennett, herkese koşuda dikkatli davranmalarını öneriyor. Buna maske takmak ve başkalarına yol vermek de dahil. DURUŞUNU BOZMA. Vücut ağırlığı antrenmanlarından en iyi şekilde faydalanmak için uzun süre gergin durma tekniklerini deneyen Jennifer Lau, ertesi gün kaslarında spor sonrası ağrısı hissettiğine şaşırıyor. (Videolar: @coachbennett ve @itsjenniferlau)
Bazı kişiler kendi antrenman ekipmanlarını üretirken bazıları da en iyi bilinen az ekipmanlı spora geçiş yaptı: koşu.
Nike Run Club uygulaması dijital ürün direktörü Kiran Kripakaran “Koşunun iyi tarafı, bir çift ayakkabın varsa her yerde yapabilmen.” diyor. Kiran, pandeminin başlamasından bu yana, NRC’nin haftalık aktif kullanıcılarının bir yıl içinde neredeyse iki katına çıkmasıyla koşunun popülerleştiğini fark etti. “Kriz anlarıyla yüzleştiğimizde koşmak doğal bir içgüdü.” diyerek tahmin yürütüyor. “İnsanlar kaçmak ve hareket etmek istiyor.”
Nike Koşu Rehberliği Kıdemli Direktörü Chris Bennett’a göre bugünlerde koşuya çıkarken kesinlikle yanına alman gereken bir ekipman daha var: yüz maskesi. “Arazideki veya yolda dikkatli davrandığında koşunun iyi geçeceğinden emin olabilirsin.” diyor.
Brooklyn, NY, Eylül 2020. Shannon Green ve 9 ile 12 yaşlarındaki çocukları, Carroll ile birlikte canlı uzaktan antrenman yayını yapıyor. COVID-19’un ortaya çıkmasıyla birlikte bazen antrenmanlarını bir arada yapmaya başladılar. Oturma odalarındaki bir duvarda aylar içinde biriktirdikleri elle yazılmış antrenman rutinleri bulunuyor.
Spor Salonunun Ötesi: Hareket Edebileceğin Yeni Alanlar Bulmak
Koşu çok popüler hale gelmiş olsa da herkes sokağa çıkma imkanına sahip değil. Bazılarımız hala evlerde.
“En büyük zorluk, apartmanda fitness için alan açmak oldu.” diyor New York City’de yaşayan avukat ve anne Shannon Green. Karantina öncesinde “sabah 6 ekibi” ile birlikte haftada altı kereye kadar spor salonunda grup derslerine katılıyordu. Ancak karantina sırasında evde eşi ve çocuklarıyla alışıldık antrenmanlarına devam etmesi zor oldu. “Oturma odamız açık planlı olduğu için zemin genellikle kitaplar ve oyuncaklarla kaplı oluyor. Çocuklar da oturma odasında oynuyor. Evde fitness yapmak, diğer aile üyelerinin işlerini yapmalarına engel olabiliyor.”
Ancak iş, antrenman ve geri kalan her şey için tek bir alana kapanmak dünyadaki sporcuları durdurmaya yetmedi.
“Alanları ne kadar olursa olsun insanlar koşmak, jogging yapmak, yürümek, merdiven çıkmak için bir yol buluyor.” diyor Kripakaran. Trainer’lar müşterilerinin fitness rutinlerine uymak için koltukları ittiğini ve depolama alanlarını temizlediklerini söylüyor. Hangzhou, Çin’deki bir adamın mobilyalarının etrafında koşarak maraton tamamladığı bile söyleniyor.
Evde geçirdiğimiz bu zaman, pandemiden önce bile geleneksel antrenman alanlarında aradıklarını bulamayanlara kendi istedikleri şekilde egzersiz yapmak için yeni, pozitif bir imkan sundu.
“Spor salonuna gittiğim zamanlara kıyasla daha güçlü olduğumu hissediyorum.” diyor Kansas City’deki evinin garajını özel spor salonuna dönüştüren engelli sporcu Wesley Hamilton. Halka açık spor salonlarında tekerlekli sandalyesinde ağırlık kaldırırken insanlar sık sık kendisini izliyordu ve ADA düzenlemelerine uygun olmayan ekipmanlar kendisini engelliyordu.
Pandemi fitness önerisi: DAĞI EVİNE GETİR. Jackelyn Ho’nun parkların kapanması nedeniyle tercih ettiği sporu yapamayan tırmanış topluluğu, evlerinde tırmanış duvarları kurdu. KENDİNE ÖZEL HALE GETİR. Halka açık spor salonları yerine kendi garajında daha rahat eden Wesley Hamilton, eskisine göre çok daha fazla ağırlık kaldırıyor. (Videolar: @jackelynho ve @iamweshamilton)
Kendi alanında bu kısıtlamalar ortadan kalktı ve Hamilton artık 91 kg yerine 125 kg kaldırabiliyor. “Güçlenmemin bir sebebi var.” diyor. “Kendimi rahat hissettiğim için güçlendim.”
Fiziksel alanlarını hazırlamanın yanında sporcular, dijital alanlarda da yeni yerler keşfediyor.
Dans fitness derslerinin kapsamı artık sadece Brooklyn ve Londra stüdyolarından çok daha öteye ulaşan D’Fontaine, “Aslında önceden de hizmetlerimizi tüm dünyaya sunmamız gerekiyordu.” diyor. Kapalı video ekranlarıyla dolu bir sanal sınıfa dans dersi vermenin zorluğuna dikkat çekerek dijital platformları geliştirmek gerektiğinden bahsediyor. “Deneyimi daha eğlenceli ve etkileyici hale getirecek araçlara ihtiyacımız var. Ben böylesini seviyorum.”
Spor salonları yeniden açılmaya başladıkça önlemler alınarak alanı daha yaratıcı ve kapsayıcı şekilde kullanma yöntemleri de ortaya çıkıyor. Örneğin Lau’nun Toronto’daki spor salonu insanların hem yerinde hem sanal olarak katılabileceği dersler sunarak spor salonuna gelen grupları küçük tutuyor. Kişisel antrenmanları etrafı bantla çevrili alanlarda yaparak fiziksel mesafenin korunmasını sağlıyor.
Hamilton garajındaki spor salonunu diğer engelli sporculara da açtı ve karavanında yerel parklara götürebileceği mobil bir spor salonu kurdu (çok sayıda temizlik malzemesiyle birlikte). “Şu anda engelli beş kişiye eğitim veriyorum.” diyor Hamilton. “Buranın gözlerini açtığını söylediklerini duymak bana güç veriyor… Artık onlar da rahat ettikleri bir yerde antrenman yapabiliyorlar.”
Brooklyn, NY, Eylül 2020. Carroll, Stroud Playground’daki hentbol sahalarında fiziksel mesafenin korunduğu antrenman çalışmaları gerçekleştiriyor. Yüz maskeleri, yapma ağırlıklar ve ekipmanların dezenfekte edilmesini sağlayan elektrostatik spreyler, içinde yaşadığımız zamanı temsil ediyor. Evden katılmak isteyen öğrenciler bunu dijital olarak yapabiliyor.
Engelleri Aşmak: Motivasyonumuzu Nasıl Koruyoruz?
Başarılı olmanın yolunu bulan sporcular kadar performanslarını korumakta zorlanan sporcular da var. Çalışan bir ebeveyn, yorgun bir öğrenci veya kapanan iş yerleri nedeniyle işini kaybeden milyonlardan biriyseniz antrenmana öncelik vermek zor olabilir. Ancak şu anda bu, her zamankinden daha önemli olabilir.
“Önce kendi oksijen maskeni tak sözünü çok duyuyoruz.” diyor Nike Training Club uygulaması dijital ürün direktörü Katie Ruoff. Başka birine yardımcı olabilmen için önce kendine bakman gerekir.
Öz bakımın çok farklı yöntemleri bulunuyor. Pandemi ilk ortaya çıktığında Ruoff ve ekibi NTC kullanıcılarının kaos içinde sakinleşmek için yoga yapacağını tahmin ediyordu. Bunun yerine veriler, yüksek yoğunluklu antrenmanlara katılanlarda artış olduğunu gösteriyor. “İnsanlar stresli.” diyor Ruoff. “Ter atmak istiyorlar.”
Yavaş bir başlangıç da iyi olabilir. Dans eğitmeni D’Fontaine bazen oyun oynarken birkaç köprü duruşu yaptığını ve bunu bir başarı olarak gördüğünü söylüyor. “Antrenman seviyenin yeterli olduğuna inanman ve hepimizin Serena Williams olması gerekmediğini fark etmen gerekiyor.” diyor.
NYC’de iki çocuk annesi Green, ebeveynlere benzer bir tavsiyede bulunuyor: Ayırabildiğiniz sürede yapabildiğinizi yapın. “Bazen programın veya gücün antrenmana sadece 7 dakika ayırmaya yeter ve bazen antrenmanın yarısında durman gerekir.” diyor. “Bunları da fitness açısından başarı sayman gerekir!”
Pandemi fitness önerisi: NE ZAMAN DİNLENMEN VE NE ZAMAN ENERJİ ATMAN GEREKTİĞİNİ BİL. Ale Llosa’nın özel antrenman programı yoga ile dövüş sanatlarını birleştiriyor. (Videolar: @alellosako)
Motivasyonunu korumak için sevdiklerinle, yüz yüze olmasa bile bağlantı kurman gerekiyor.
Zoom üzerinden iş arkadaşlarıyla haftada üç kez antrenman yapan Ruoff “İnsanlar bir arada zorlukların üstesinden gelmeyi seviyor.” diyor. “Bu, topluluğun büyük bir parçası.”
Antrenman arkadaşların yoksa sosyal medyanın gücünü küçümseme. Koşu Koçu Bennett tüm dünyadan koşucuların koşu sonrası hikayelerini anlattığı günlük toplantılarından “Her sabah güne 100 kişiyle birlikte başarılarını kutlayarak başlıyorum.” diyerek bahsediyor. “Bu etkinlikten günün geri kalanı için ilham kazanmış ve motive şekilde çıkıyorum.”
Bennett antrenmanın başkalarını etkilediğine inanıyor. Gelecek sefer antrenman yapıp yapmamaya karar veremediğinde bunu yapmanın etrafındaki kişilere de ilham verebileceğini unutma.
“İnsanların koşması her zaman pozitif bir şeydir.” diyor Bennett. “Koşusunu tamamlamış birinin trafikte tartışmaya girme ihtimali daha azdır. Metroda yerini sana vermesi çok daha büyük bir ihtimaldir. Bunu birkaç milyon kişiyle çarptığında dünya daha güzel bir yer haline gelir.”
Fitness’ın Geleceği
Küresel bir pandeminin etkisindeyken hepimizin geriye bir adım atıp düşünmesi, yenilenmesi ve sağlığımızı yeniden önceliklendirmesi şaşırılacak bir durum değil. Bu değişim zamanla daha güçlü ve akıllı hale gelmemizi sağlayacak; kendimiz ve gelecek nesiller için bunu ileriye taşıdığımız sürece sporu daha iyi hale getirecek.
“Çocuklarım fitness’ın çok farklı şekillerde yapılabileceğini keşfediyor.” diyor Green. “Bu bazen dans partisi, mobilyalara zıplamak veya onları sırtımızda gezdirmek anlamına gelebiliyor.”
Sporcular, bu süre içerisinde herkesin sporda yeri olmasını sağlamaya çalışıyor. Nike trainer’ı D’Fontaine’in söylediği gibi içinde bulunduğumuz durum çaba harcamamızı ve gerçekten değişim yaratmamızı gerektiriyor.
“Gerçek derken gerçek insanlar için gerçek zamanda gerçek aksiyonlar almaktan bahsediyorum.” diyor “Maddi durum, sınıf, cinsiyet, ten rengi, din gibi tüm alanlarda fitness’ın kapsamını genişletmek gerekiyor.”
Korkutucu zorluklara rağmen tüm seviyelerdeki sporcuların yenilikçiliği, gücü ve dayanıklılığı sayesinde bu bakış açısının yer etmeye başladığını görüyoruz. Önemli olan engeller değil, bunları birlikte aşabilmek. Kansas City’li Hamilton “Bir şeyi önemsiyorsan bunun için imkan yaratıyorsun.” diyerek bunu en iyi şekilde açıklıyor.
Yazan: Emily Jensen ve Zito Madu
Fotoğraf: Courtney Sofiah Yates
Nike Training Club ile her yerde yapabileceğin, trainer’ların yönettiği yüzlerce antrenmana ücretsiz olarak eriş.
